• 06.07.2007
• Basında Bimel

Haber Kaynağı: IT Pro, Sayı: 10 06 Temmuz - 19 Temmuz 2007, Sayfa: 20-23

IT PRO için dış kaynak kullanımına dair bir dosya hazırlarken konuyla ilgili kimler var derken sektördeki pek çok oyuncu karşımıza çıktı. Global bazda hizmet verenlerden tutun, sadece belirli bir alanda dış kaynak çözümü bulunanlara kadar geniş bir yelpaze sıralanıyorlardı. Bu firmalardan gelen görüşler, ulaştıkları ciro vs’yi incelediğimizde Türkiye’de belirli bir yere ulaşanlar başta olmak üzere dış kaynak kullanımının çatıdan tabana doğru yayıldığını gözlemledik. Bu yayılmanın farklı alanları kapsaması zamanla dış kaynakla tanışmamış pek çok firmanın bu alandaki çözümleri kullanacağını da bizlere gösterdi.

Firmalara temelde üç soru yönelttik. Dış kaynak kullanıma yönelmenin firmalara neler kazanacağı, hangi alanda dış kaynak kullanımının faydalı olduğu ve dış kaynak alırken dış kaynak alırken dikkat edilmesi gereken noktalardı.

Dış kaynak kullanımı firmalara ne tür bir avantaj sağlıyor?
Evet, dış kaynak çözümleri bir fayda sağlıyor olmalı ki hem Türkiye hem de dünya genelinde bu kadar rağbet görüyor. Peki bu avantajlar sizce neler, IT PRO okuyucularına bu avantajları nasıl sıralayabilirsiniz diye sorduk bu hizmeti veren firmalara. Genelde benzer cevaplar gelmekle birlikte farklı alanlarda çözümler sunulduğu için çeşitlendirmede mümkün oldu. Alfabetik olarak bu firmaları sıraladığımızda Arıtech, ilk firma olarak karşımıza çıkıyor. Arıtech Genel Müdürü Töre Duman dış kaynak kullanımının firmalara avantajlarını; “ana işe odaklanabilme ve diğer faaliyetler için öz kaynakların serbest kalması, proje ve işletim maliyetlerinin kontrol altına alınabilmesi, uzman insan kaynağına sürekli erişebilme, teklonojiye daha fazla ayak uydurabilme, proje risklerinin paylaşımı, iş sonuçlarının garanti altına alınması, tüm iç birimlerin aynı kalitede hizmet alabilmesi ve destek süreçlerindeki yönetim ve kontrol zorluğunu aşabilmeye olanak sıralıyor”.

Bimel adına sorularınızı yanıtlayan şirket yöneticileri Erdoğan Gürel ve Ender Kefoğlu ise dış kaynak kullanımının, şirketlerin uzman oldukları işi, teçrübeli ve donanımlı bir ekibe emanet etmelerini ve bunun da hizmeti alan şirketin ana işlerine konsantre olmalarını sağladığının altını çiziyor. Gürel ve Kefoğlu, bunu; “Firma uzmanlaştığı konulara eğildiği için iş verimliliği elde eder. İhtiyaç doğduğunda alınır. Teknoloji yatırımı yapılmasına gerek kalmaz. Temel yetenekler gelişir. Esneklik artar. Risk azalır. Kaynak transferi ve kaynakların yeniden dağılımı yapılır.” sözleriyle açıklıyor.

Bimsa ‘dan görüşlerini aldığız satış ve pazarlama müdürü Murat Atıcı dış kaynak kullanımını “Bir şirketin temel yetkinliğine odaklanıp bu yetkinlik dışındaki konularda başka şirketlerden hizmet alması” sözleriyle tanımlarken faydalarını ise “Maliyet, kalite, esneklik, yönetim, bütçe ve danışmanlık” başlıklarıyla sınıflandırıyor. Atıcı, bu başlıklardan esnekliği “İş ortamındaki ve teknolojideki değişikliklere süratli tepki ve esneklik elde edilir. Hizmeti veren şirket, kilit teknolojik kaynaklara ulaşıma ve daha önce kazandığı benzer tecrübelere güvenir.” şeklinde açıklıyor.

Dış kaynak kullanımının farklı bir alanında hizmet sunun CMC (Customer Management Center)’nin Genel Müdürü Başak Soykan, çağrı merkezi hizmetini dış kaynak yoluyla alacak firmaların elde edeceği firmaları 3 ana başlık altında topluyor. Bunları stratejik faydalar ve finansal faydalar, operasyonel faydalar ve finansal faydalar olarak sıralayan Soykan, bunlardan operasyonel faydaları;“Firmaların performans ve hizmet kriterleri doğrultusunda insan kaynağı, süreç ve teknoloji yönetiminin doğru entegrasyonu sayesinde etkin çağrı merkezi yönetimi sağlanır. Satış ve servis performanslarının artırılması için en uygun müşteri kanalları kullanılarak hizmet verilir. Sektör ve rakip firmanın müşteri hizmet stratejisine yönelik gerçekleştirilen araştırmalarla firmaya en uygun hizmet, en uygun maliyetlerle ve üstün kaliteyle sağlanır. Şirketler dönemsel artış ve anlayışlara kolay uyum sağlayabilir. Çağrı merkezlerinde yaşanan seçmece yerleştirme, eğitim ve performans değerlendirme ilgili sorumluluğu tamamen uzmanlık alanı çağrı merkezi olan şirketlere devredebilir.” sözleriyle tanımlıyor.

Bilişim 500 listesinin dış kaynak kategorisinde, elde ettiği yaklaşık 117 milyon YTL’lik gelirle ilk sırada yer alan Global Bilgi de çağrı merkezi alanında dış kaynak hizmeti sunan bir diğer firma. Sorularımızı yanıtlayan Global Bilgi Genel Müdürü Bahadır Pekkan, şirketler ne tür fayda sağlıyor sorumuzu: “Verimlilik ve zaman kazancı, operasyon maliyetlerinin azaltılması ve kontrolü, üretim ve kapasite planlamasında esneklik, şirketin asli faaliyet alanlarına odaklanabilmesi, yönetim ve kontrolü zor fonksiyonların devri, riskin dış kaynak hizmeti veren firma ile paylaşılması, uzmanlaşmış iş gücünden faydalanabilme, ürün ve müşteri bazında maliyetlerdeki düşüş ve karlılık artış gibi avantajlar” başlıklarıyla yanıtladı. Pekkan Türkiye’deki iş kaynak pazarının Bileşim 500’de açıklanan rakamlara göre 2006’da 415 milyon YTL seviyesinde olduğunu, bunun da araştırmaya bilgi gören 58 firmanın toplamını içerdiği ve aslında çok daha yüksek olduğunu belirtti. Dış kaynak çözümlerinde yaptığı yüksek tutarlı global anlaşmalarla adını sıkça duyuran HP için sorularımızı ise HP Türkiye Hizmetler Direktörü Nur Yolcu Nakiboğlu yanıtladı. Nakiboğlu, pek çok firmanın maliyetlerini azaltmak için dış kaynağı tercih ettiğini belirtirken tek nedeninin de bu olmadığını da belirtirken; “Firmalar kendi içinde geniş bir BT birimi kurmak yerine, teknoloji operasyon yönetimi süreçlerinde dış kaynak hizmetinden faydalanarak ana faaliyet alanına odaklanabiliyor. Yine birimler sayesinde BT birimleri iş süreçlerinde verimliliği arttırabiliyor, dış kaynak hizmeti aldıkları firmaların getirdiği yeni kaynak ve projelerden yararlanarak şirketlerine rekabet avantajı sağlayabiliyorlar.” sözleriyle aslında kapsamın ne kadar geniş olduğunun altını çiziyor.

Yazımızın bir diğer global konuğu ise IBM’di. IBM adına görüşlerini bildiren IBM Outsourcing Hizmetleri Müşteri Yöneticisi Sibel Ayaz, “Halen BT dış kaynak kararlarının yüzde 60’ı maliyet sebebiyle alınsa da, burada çok önemli başka faydalarda var” açıklamasını yapıyor ve ekliyor: “Güvenilir bir firma ile risk paylaşımı yapmak, kurumların kendi iş alanlarına odaklanmasını sağlanıyor.”

Görüş aldığımız bir diğer firma ise Türkiye’nin önde gelen sistem entegratörlerinden biri olan Meteksan Sistem’di. Firma adına sorularımızı yanıtlayan Meteksan Sistem Genel Müdür Yardımcısı Tamer Bengi, bu kavramının, Dış Kaynak Kullanımı, Greaver tarafından “Şirketin devamlılık arzden bazı içsel faaliyetlerini ve karar hakkını, bir anlaşmaya bağlı olarak, dışarıdaki tedarikçi firma ve firmalara devretmesi.” olarak tanımlandığını belirtiyor. Elde edilen faydayı “Müşterilere verilen hizmetin kalitesinden ödün vermeden işletmelere maliyet avantajı”olarak açıklayan Bengi; Alınan hizmet asıl faaliyeti bu iş olan bir firma tarafından sağlandığında, güncel bilgi sahibi ve deneyimli uzmanların kullanılması imkanını yaratıyor, sabit bakış acısının değiştirilip farklı bakış açılarının kazanılmasına yardımcı oluyor. DKK ile marka ve ürün bağımlılığı zincirini kıran kurumlar, esnek bileşim stratejileri oluşturabiliyorlar. Ayrıca, sahip olma maliyetlerinde ölçülebilirlik gelirken, mevcut kaynaklar da daha verimli kullanılabiliyor.” açıklamasını yapıyor. Metis Genel Müdür Yardımcısı Fatma Bölüktaş ise konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapıyor: “Dış kaynak kullanımı sayesinde, kendi ana faaliyet konularına odaklanarak hizmet ve ürün kalitesini artırabiliyor, markalarını yerli ve yabancı pazarlarda duyurabiliyor, müşteri ilişkilerini yönetebiliyorlar.” Dış kaynak kullanımına yönelmede en belirleyici unsurun şirketin faaliyet alanları olduğunun altını çizen Bölüktaş; dış kaynak kullanan şirketlerin ana faaliyet konusuna odaklanabildiğini, bu sayede de tüm işleri kendi bünyelerinde yapmaya çalışan firmalara göre daha verimli olabildiklerini belirtiyor.

Netron Corporat Solutions Direktörü Ferhat Tekin de benzer bir konuyu işaret ediyor. BT’de dış kaynak kullanımının, firmaların temel iş alanlarına odaklanmalarını ve operasyonel harcamaların azalarak, maliyet avantajı elde edilmesini sağladığını belirten Tekin; “BT mutlak surette uzmanlık gerektiren, her geçen gün yenilenen ve sürekli gelişen bir alan olduğu için, firmaların kendi bünyelerinde BT uzmanı istihdam etmeleri genellikle yüksek maliyetleri de beraberinde getiriyor. Pek çok şirket maliyetlerinden kaçınmak ve yüksek kalite de hizmet almak için BT alanında dış kaynak kullanımını tercih ediyor. Böylece uygun maliyetlerle hem yüksek kaliteli BT servislerini kullanabiliyor hem de deneyimli ve profesyonel uzmanlardan destek alabiliyorlar.” açıklamasını yapıyor. Dışkaynak kullanımını, işletmenin kendisine rekabet avantajı sağlayan faaliyetlere odaklanmasına, kendi uzmanlık alanına girmeyen faaliyetleri ise bu konuda uzmanlaşmış firmalar aracılığıyla gerekli kalite standardına uygun bir biçimde sağlanmasına olanak sağlayan bir yönetim stratejisi olarak tanımlayan OYTEK Teknolojik Hizmetlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Ziyal: “Dışkaynak kullanım hizmeti alan şirketler gerektiğinde hızlı büyüme, gerektiğinde ise hızlı küçülme şansını ellerinde tutarlar.
Dışkaynak hizmeti almaya çalışan geleneksel şirketler, süreçlerini gözden geçirerek tüm iş gücünü yeniden yapılandırır ve tüm personelin şirketin ana hedefine odaklanmasını sağlar. Bütçesel anlamda ise; avantaj, sabit maliyetlerin değişken maliyetlere dönüştürülmesidir.” sözleriyle bu yöntemin firmalara faydalarını aktarıyor.

Probil adına görüşlerini ileten Probil Satış Direktörü Oğuz Taşkent; dış kaynak kullanımının faydalarını ‘Dış kaynak kullanımı yönetimini tercih edip, BT işini konunun uzmanına emanet edenler, bu sayede kendi ana işlerine odaklanarak, verimliliğini artırıyor. Zamandan kazanıyor, iş gücünü tam kapasite ile kullanıyor, maliyetlerini azaltıyor ve teknolojik yenilikleri takip etmek gibi avantajlara sahip oluyor.” sözleriyle ifade ediyor.

Dosyamıza konuk olan bir diğer global firma ise Siemens’ti. Firma adına sorularımızı yanıtlayan Siemens IT Çözümleri ve Hizmetleri Portföy Yönetimi Bölüm Müdürü Begim Anıl Balıgil, dış kaynak kullanımının üç temel faydası olduğunu söylüyor. Başlıgil, bunları “İlk olarak kurumların iş süreçlerini destekleyen ve dolaylı olarak değer üretilmesine katkıda bulunan bilgi teknolojisi süreçlerinin yönetimini işin uzmanı firmalara aktarmaları sureti ile asıl işlerine odaklanmasını sağlar. İkinci olarak sayabileceğimiz fayda ise, teknolojiyi sizin adınıza ana işi teknolojik verimlikleri aramak olan, sürekli inovasyon konusunda kafa yoran firmaların yurtiçi ve yurtdışındaki tecrübelerinden ve birikimlerinden yararlanmanıza olanak verir. Son olarak da müşterilerimiz ile beraberce tanımladığımız hizmet seviyeleri çerçevesinde bilgi teknolojilerinin çalışabilirlik düzeylerini artırır ve böylece firma genelinde BT departmanlarından duyulan memnuniyeti yükseltir.” Sözleriyle açıklıyor.

Dergimiz köşe yazarlarından S&T Türkiye Genel Müdürü Mehmet Bilginsoy, konu hakkında görüşlerini aldığımız bir diğer isimdi. Bilginsoy, kurumların maliyetleri düşürme, bağımlılıkları ve riskleri azaltma, hizmet seviyelerini yükseltme, daha fazla kaynak kullanabilme, teknolojinin gelişmesine paralellik sağlama ve ana iş konusunda daha fazla odaklanma isteğiyle dış kaynak kullanımına yöneldiğini belirtirken; “Kendi içlerinde dışarıdan hizmet almaya karar verdiklerinde, gelenekselleşmiş çalışma metotlarından uzaklaşıp, farklı bir firmayla adeta bir “amaç evliliği” yapmışçasına, daha verimli sonuç almaya doğru gidiyorlar.” açıklamasını yapıyor.

Daha önce farklı konularda sayfalarımızda ağırladığımız Sürat Teknoloji de dış kaynak hizmeti sunan firmalardan biri. Sorularımızı yanıtlayan Sürat Teknoloji Genel Müdürü Harun Şahin, ‘Günümüzde pazarın dinamiklerinden en az maliyetle üst seviyede yararlanmak isteyen kurumlar dış kaynak kullanımına yönelmeyi daha avantajlı buluyor, bu yöneliş şirket karlılığını artırmak için stratejik iş ortaklıkları kurmayı da beraberinde getiriyor, firmalar dış kaynak kullanımı ile aynı kaliteyi, işi geliştirerek ve değer katarak sağlarken maliyetleri daha düşük seviyelerde tutabiliyor, bunun sonucunda, uzmanlık alanı olmayan bir konudaki operasyonel maliyetlerini azaltıp, kontrol altında tutabilir, işini geliştirmek için bir çok avantaj elde edebilir.” sözleriyle konunun önemini özetliyor.

Yine fazla sayıda alanda faaliyet gösteren konuklarımızdan biri olan Turcom’da ise sorularımızı Pazarlama İletişimi Yöneticisi Ayça Çınarlı Kayış yanıtladı. “Öncelikle kurumların kendi yaptıkları işe odaklanmalarını sağlıyor.” diyen Kayış; bunun sonucu olarak etkinlik alanındaki iş başarımının yükseldiğini belirtiyor. Kayış ayrıca; kamuda dış kaynak kullanımını özel sektöre göre çok daha önemli ve karlı sonuçlar sağladığının da altını çiziyor.

Bu alfabetik yorumların son sırasında bulunan şirket ise Xerox oldu. Genelde baskı çözümleri ile bilinen firmanın dış kaynak alanında sunduğu pek çok hizmet de bulunuyor. Xerox İş Geliştirme Müdürü Nevcihan Matur konuyla ilgili olarak kurumların, ani değişimlere uyum sağlayabilmeleri için esnek bir yapıya sahip olmaları gerektiğini belirtirken, bu yöntemi; “Dışkaynak kullanımı ile sağlanmak istenen, kurumların kendi uzmanlık alanı olmayan bir alana yatırım yapmaması, bu konu ile ilgili eleman istihdam etmemesi ve bu teknolojinin geliştirilme, bakım ve yönetim gibi işleri ile kendisinin uğraşmaması, yani kısacası işi uzmanına bırakmasıdır.” şeklinde açıklıyor.

Hangi Alanlarda Dış Kaynak Kullanmak Daha Faydalı
Dış kaynak dendiği zaman çok geniş bir yelpazede listelenebilen hizmetler çıkıyor karşımıza. Bu kapsamda firmalara hangi alanlarda dış kaynak hizmeti almanın daha mantıklı olduğu sorusunu yönelttik. Arıtech Genel Müdürü Töre Duman; “Firmanın ana işi ile doğrudan ilişkili olmayan, ana yetkinliğini kaybetme ya da bununla ilgili gücünün azalmasına neden olmayacak tüm iş süreçleri dışarıdan sağlanabilir. İşletmeler, bilgi teknolojileri alanında en çok masaüstü destek, çağrı merkezi, teknik servis, sistem yönetimi ve ağ yönetiminde kademeli olarak dış kaynak kullanımına gidebiliyorlar. Stratejik seviye olarak kabul edilen yazılım fonksiyonlarının dış kaynak kullanımı yoluyla gerçekleştirilmesi konusunda ise temkinli davranmayı tercih ediyorlar.” açıklamasını yaparken
Bimel Şirket yöneticileri Erdoğan Gürel ve Ender Kefoğlu; İnşaat şirketleri kamu kurumlarının, özel sektör kuruluşlarının, ikamet için kullanılan sitelerin networklerinin oluşturulması için BT firmaları ile işbirliği yapmakta olduğunu belirtirken, hizmet sektörünün dış kaynak hizmeti almada daha ön planda olduğunun altını çiziyorlar.

Bimsa Satış ve Pazarlama Müdürü Murat Atıcı ise sorumuza şöyle yanıt veriyor; “Şirketler için en uygun dış kaynak kullanımı seçenekleri, kritik uygulamaların yazılım ve donanımlarının işletimi, felaket yönetimi senaryolarına göre sürekliliğin sağlanması, güvenlik altyapısının sağlanması ve güncelliğinin takip edilmesi, şirketlerin bünyelerindeki yazılım geliştirme, uyarma ve entegrasyon projelerinden proje yönetimi ve koordinasyon hizmetlerinin uzman şirketlerden sağlanması sayılabiliyor.” Şirketlerin yüksek uzmanlık gerektiren alanlarda dış kaynak kullanımına yönelmesinin daha doğru bir hareket olacağını belirten CMC Genel Müdürü Başak Soykan; “Kalabalık bir iş gücünü gerektiren alanlarda ya da dönemsel olarak gereksinim hissedilen konularda da dış kaynak kullanımını tercih edebilirler. Böylece maliyet avantajı elde edebilecekleri gibi, gereksinim duydukları hizmeti bu alanda uzman bir firmadan alarak daha yüksek verimlilik elde etmeleri mümkün olacaktır.” açıklamasını yapıyor. Dış kaynak kullanımının son dönemde pek çok şirketin gündeminde olduğunu belirten Global Bilgi Genel Müdürü Bahadır Pekkan, bunun nedenini; “Uygulamada maliyetler açısından ciddi şekilde tasarruf sağlaması. Bu konuda tüm sektörlerde ciddi çalışmalar yapılıyor. Herkes, dış kaynak kullanımını bir yerden yakalamaya çalışıyor.” sözleriyle açıklıyor. “Bir kurum, ana faaliyet alanı bulunmayan bütün süreçlerde dış kaynak kullanımına yönelebilir.” sözleriyle sorumuzu yanıtlayan HP Türkiye Hizmetler Direktörü Nur Yolcu Nakiboğlu, “Hatta ana faaliyet alanında dış kaynak tercih ederek sadece strateji ve müşteriye odaklanabilir.” yorumunu yapıyor. IBM Outsourcing Hizmetleri Müşteri Yöneticisi Sibel Ayaz ise; “Dış kaynak kullanımı kararını verirken, kuruma özel konular, örneğin şirketin faaliyet alanı, organizasyon yapısı ve kültürü farklılık yaratabiliyor. Pazardaki rekabet koşulları, organizasyonel büyüme küçülme baskıları, yatırımcıların etkileri, özellikle holding yapısında veya uluslararası alanda faaliyet gösteren şirketlerde süreçlerin standartlaştırılması yönündeki ihtiyaçlar da stratejik dış kaynak kullanımı kararlarını etkilemektedir.” yorumunu yapıyor. “Bilişim teknolojileri penceresinden baktığımızda, şirketlerin sunucu barındırma, uygulama ve bilgisayar ağı işletimi, çağrı merkezi ve bakım/destek hizmeti için dış kaynak kullanmalarında maliyet etkin nedenler var.” diyen Meteksan Sistem Genel Müdür Yardımcısı Tamer Bengi; “Kurumların yazılım gereksinimleri de dış kaynak kullanımı ile analiz edilebiliyor ve çözülebiliyor. Sağlanan dış kaynak hizmeti, özellikle uzmanlık gerektiren sağlık ve eğitim sektörlerinde binaların inşaatına kadar varabiliyor.” sözleriyle konuyu özetliyor. Metis Genel Müdür Yardımcısı Fatma Küçüktaş ise “Dış kaynak kullanımının yaygınlaşması, her işin bir başka şirkete verilebileceği anlamına gelmemeli kuşkusuz. İşin dış kaynak kullanımına uygun olup olmadığını da sorgulamak gerek. Yapılacak iş, farklı bir uzmanlık gerektiriyor mu? Kaynak yatırımı gerekli mi? İşi bir dış kaynak ile yapmak, bünye içinde yapmaktan daha mı ekonomik? Yapılacak işin sonuçları, ana işten bağımsız olarak ölçülebiliyor mu? İş, şirketin stratejisine paralel olarak dışarıda yapılmaya uygun mu?” sorularına yanıt aranması gerektiğinin altını çiziyor. İş dünyasının kalbinde bilişimin bulunduğunu belirten Netron Corporate Solutions Direktörü Ferhat Tekin ise; “Hangi sektörde olursa olsun ,kurumların etkin hizmet verebilmesi,verimliliğini ve üretkenliğini en üst seviyeye çıkarması için olmazsa olmazlardan biri, bilişimden etkin bir şekilde yararlanma zorunluluğu.” açıklamasını yaparken dış kaynak kullanımının en çok bilişim sektöründe gerçekleştiğine inandığını belirtiyor. Oytek Teknolojik Hizmetlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Ziyal ise; “Ana işiniz neyse onun dışında alan her şey için dış kaynak kullanmamaya mazeret teşkil etmemelidir.” yorumunu yapıyor. Ziyal, geçmiş yıllarda dış kaynak kullanımının öncülüğünü daha çok bankaların çektiğini, bugünse tüm sektörlerden geniş bir talep geldiğini söylüyor. “Kurumların , ürün ve hizmet kalitelerini artıracak, müşterilerinin isteklerini ön plana alacak iş stratejileri oluşturmak üzere dış kaynak kullanmaları daha faydalı.” diyen Probil Satış Direktörü Oğuz Taşkent; “Örneğin, Alcatel, sadece kendi alanına odaklanmak için Türkiye’deki tüm IT altyapısının işletimini son 5 yıldır Probil’e teslim etmiş durumda. Perakende mağazacılık kuruluşu YKM, Probil’den dış kaynak hizmeti alarak müşterilerine daha etkin hizmet veriyor. Garanti Bankası, Türkiye’nin dört bir yanında, şubelerinin IT bakım, onarım ve destek hizmetlerini Probil’den alıyor.” sözleriyle işin büyüklerden başladığının altını çiziyor. İş süreçlerinde dış kaynak kullanımının,özellikle BT departmanlarının katma değerlerinin iş kısmına gösterilmesi açısından çok önemli bir konu olduğunu belirten Siemens IT Çözümleri ve Hizmetleri Portföy Yönetimi Bölüm Müdürü Begim Anıl Başlıgil; “Düne kadar müşterimize hep kendi işlerine odaklanmalarını salık verirken artık bu söyleme bir ekleme yapıp, bilgi teknolojisine dayanan iş süreçlerini onlarla ortaklaşa yönetmeyi öneriyoruz. “Daha aza daha fazlasını kotarmak” (more from less) kavramı artık tüm dünyada motto olarak kullanılıyor.” açıklamasını yapıyor. “Dış kaynak kullanımını oluşturan ana başlıklar, iş süreçleri, teknoloji ve altyapı, insan kaynakları, yardım masası, çağrı merkezi ve iş sürekliliği olarak sıralanıyor.” diyen S&T Türkiye Genel Müdürü Mehmet Bilginsoy; “Teknolojik olarak, firmaların, kendi faaliyetlerinin dışında kalan işleri ,dış kaynak kullanımı modeliyle, başka bir firmaya yaptırmasını sağlıyor. Bugün verimli sonuç almak için, üretimin belli aşamalarının veya gereken platformun sağlanması, genellikle dışarıdan alınan kaynaklarla gerçekleşiyor.” yorumunu aktarıyor. Sürat Teknoloji Genel Müdürü Harun Şahin ise sorumuzu; “Şirketler, işlerinde rekabet avantajı oluşturmak, inovasyona ve strateji geliştirmeye odaklanmak amacıyla, genellikle “satış, satış sonrası hizmetler, insan kaynakları, muhasebe, yazılım” gibi konuları mümkün olduğunca dışardan temin etmeli. Dünyadaki genel eğilim çağrı merkezlerinde özellikle satış yapmak amacıyla dış kaynak kullanımına yöneltmektir. Çağrı merkezi özellikle düşük maliyetli yöntem olmasından dolayı en çok tercih edilen alan.” sözleriyle yanıtlıyor. “Asıl işi IT olmayan tüm firmalar IT hizmetlerinin tümünü, çeşitli uzman firmalara operasyonlarını aksatmayacak şekilde outsource edebilirler.” diyen Turcom Pazarlama İletişimi Yöneticisi Ayça Çınarlı Kayış, konuyu şu şekilde örnekliyor: “Mesela kurumunuzun komünikasyon altyapısına yönelik yatırımlar yaparken Telekom başvuruları, hat alım ve takiplerinden başlamak üzere, aktif network cihazlarının temin edilmesi ve kurulmaları ile ağ yapınızın sorunsuz işletilmesi, hat ve ürün arızasına SLA (service level agreement –servis seviyesi anlaşmaları) kriterlerine uygun olarak müdahale edilmesi konularında hizmetler alabilirsiniz.” Xerox’un dış kaynak kullanımı hizmetlerinin, İş Süreci Hizmetleri, Ofis hizmetleri, Doküman Dış Kaynak Kullanımı ve İletişim Hizmetleri başlıkları altında İş Süreci Hizmetleri’nde görüntüleme ve içerik yönetim hizmetleri olarak incelenebileceğini söyleyen Xerox Türkiye XGS İş Geliştirme Müdürü Nevcihan Matur; Ofis Hizmetlerinin yardım masası, saf malzeme yönetimi gibi konuları da içerdiğini belirtiyor.